Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’taki “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nın etkileri sürüyor. Bu kapsamında, “Barış ve Demokratik Toplum Buluşmaları” adıyla halk buluşmaları gerçekleştiriliyor. Bu kapsamda Halkların Demokratik Kongresi de (HDK), 19 Nisan’da İstanbul’un Esenyurt ilçesinde “Barış ve Demokratik Toplum Buluşmaları”nın startını verdi. 

 

HDK öncülüğünde İstanbul’un birçok ilçesinde halk buluşmaları gerçekleştirilecek. Açık alanlarda yapılacak buluşmalarda halk kürsüsü kurulup yurttaşlardan Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nın içeriği ve kapsamı tartışılacak. 

 

Özellikle 1 Mayıs sonrası buluşmalara hız vereceklerini belirten HDK Yürütme Kurulu üyesi Murat Kalmaz, buluşmaların önemi ve yürütecekleri çalışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

 

 HDK’YE DÜŞEN SORUMLULUK

 

Kalmaz, DEM Parti İmralı Heyeti’nin Abdullah Öcalan’la yaptığı tüm görüşmelerde, demokratik toplum ve örgütlenme üzerinde durulduğunu belirtti. Abdullah Öcalan’ın Türkiye’deki işçi sınıfı ile Türkiye sol, sosyalist hareketi başta olmak üzere tüm toplumsal kesimleri sürece dahil etmeye çalıştığına işaret eden Kalmaz, “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nın sadece Kürtleri değil Türkiye’deki bütün toplumsal kesimleri kapsadığını söyledi. Çağrının bütün Ortadoğu’da büyük bir beklenti yarattığını kaydeden Kalmaz, bu beklentiye karşılık HDK’nin de üstüne düşen görev için “Demokratik Toplum Buluşmaları” gerçekleştirdiğini söyledi.

 

DEMOKRATİK TOPLUM İNŞASI

 

Abdullah Öcalan’ın çağrısını toplumla buluşturma ve toplumu sürece dahil etmek için bu buluşmaları gerçekleştireceklerini aktaran Kalmaz, demokratik toplumun inşası için HDK’nin önemli bir zemin olduğunun altını çizdi. Kalmaz, “Demokratik toplumun, siyasi parti ve sivil toplum örgütleri ile yapılan görüşmelerin yanı sıra birebir halkın dahil edilmesiyle gerçekleşebileceğine inanıyoruz. Sürecin tartışılması için insanların gelip kendi sorunlarını dile getireceği halk kürsüsü kurulacak. Esenyurt’ta gerçekleştirdiğimiz buluşma da böyleydi.  Orada direnen işçiler, kadınlar, çocuklar gelip söz aldı. Türkiye’nin etnik, dini, kültürel gibi birçok alanda temel sorunlarının nasıl çözüleceği konusunda halkın görüşünü önemsediğimizi belirtmek isterim. Toplumun ‘Barış Demokratik Toplum Çağrısı’na nasıl baktığını ve kendisini nerede gördüğünü bilmek ve düşüncesini almak amacıyla bu buluşmaları düzenliyoruz” dedi.

 

‘RUMLARIN DURUMUNU DA SORMUŞ’

 

Türkiye’de uzun zamandır “çoklu kriz”in yaşandığını söyleyen Kalmaz, “Türkiye'de Kürt sorunu, Alevi sorunu, inanç sorunu, kadın sorunu, ekoloji sorunu başta olmak üzere kültürel anlamda çok ciddi sorunlar var. Bunların çözümünün ancak demokratik toplumla gerçekleşebileceğine inanıyoruz. Sayın Öcalan’ın yaptığı çağrıya, toplumun her kesiminden insanlar gelip dahil olursa, demokratik toplum inşasından bahsedebiliriz.  ‘Demokratik Toplum’, aynı zamanda devletin küçüldüğü, sözün halklarda, inanç kesimlerinde, işçi sınıfında, demokratik muhalefette olması demektir. ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’ da sadece bir etnik yapıya değil, Türkiye'de yaşayan herkesedir. Sayın Öcalan ‘İstanbul Rumlarının durumu nedir?’ diye sormuş. Rumların, Ermenilerin, Türkiye’de yaşayan Arapların, gelip bu sürece dahil olması Türkiye toplumlarına kazandıracağı ortadadır” diye belirtti.

 

‘KÜRSÜDE SÖZ KURMA’ ÇAĞRISI

 

Türkiye’de bir rejim sorunu yaşandığını dile getiren Kalmaz, buluşmalara katılım çağrısında bulundu. Kalmaz, “Bu süreci örgütleyerek başarıya ulaştırırsak, herkes kazanacaktır. İktidar giderek kaybediyor. Kuracağımız halk kürsülerinde Aleviler, Lazlar, Araplar, Ermeniler, gençler, kadınlar gelip sözünü kursun. Mevcut rejimle sorunu olan herkesin gelip sözünü kurması durumunda süreç kesinlikle başarıya ulaşacaktır. Bu anlamda bütün Türkiye toplumundan, ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’na sahip çıkmasını bekliyoruz” diye konuştu. 

 

MA / Melik Çelik