Kanal İstanbul'a karşı 11 kilometre yürüdüler
Kanal İstanbul projesine karşı "İki deniz arasında yaşam var" şiarıyla 11 kilometre yürüyen yaşam savunucuları, proje yapıldığı takdirde oluşacak ekolojik tahribatlara dikkat çekti.
Kanal İstanbul projesine karşı "İki deniz arasında yaşam var" şiarıyla 11 kilometre yürüyen yaşam savunucuları, proje yapıldığı takdirde oluşacak ekolojik tahribatlara dikkat çekti.
EGEÇEP Eş Sözcüsü Alime Yalçın Mitap, İzmir’de 511 parsel arazinin kamulaştırılmasının rant ve hukuksuzluğun geldiği noktanın göstergesi olduğunu söyledi. Avukat Arif Ali Cangı ise mülk sahiplerine karara karşı iptal davası açma çağrısında bulundu.
Cerattepe’de doğayı tahrip eden madencilik faaliyetlerine karşı direnen yaşam alanı savunucularına verilen hapis cezalarına tepki gösteren ARÇEP, “Kararı kabul etmiyoruz, toprağımıza, suyumuza, geleceğimize sahip çıkmaktan asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Sur’un yasaklı bölgesinde yapılan inceleme sonucu hazırlanan raporda, tescilli yapıların yerinde olmadığı, yıkımın iş makinalarıyla yapıldığı, Sur’un özgün kent mimarisi yerine yabancı, kimliksiz bir kenttin inşa edildiği belirtilerek, “İlgi ve yetkili kurumlara çağrımızdır; Sur’da gelişen tahribat daha fazla büyümeden bu yanlıştan dönülmeli” denildi.
Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu, Kanal İstanbul için Çevre Düzeni Planı’nda yapılan değişikliğe itiraz dilekçelerini sundu. Yapılan açıklamada değişiklikle ‘katliama davetiye çıkarıldığı’ vurgulandı.
Germencik Çevre ve Doğa Derneği Sözcüsü Metin Aydın, "JES'lerin salgıladığı ağır metaller belli bir süre havada asılı kaldıktan sonra inerek hem insanlara hem de tarımsal ürünlerin üstüne çöküyor" dedi.
Ekoloji Birliği Eş Sözcüsü Süheyla Doğan, Yatağan Termik Santrali’nin mahkemenin kapatma kararına rağmen özelleştirilerek işletilemeye devam ettiğini belirterek “Ekonomik ömürleri biten termik santraller kapatılmalı” dedi.
İskenderun'da çevreciler, İskenderun ve çevresinde yaşanan ekolojik sorunları konu alan panel düzenledi. Panelde konuşan Prof. Dr. Beyza Üstün, "Ekonomi politik değil, ekoloji politik için mücadele edilmeli" dedi.
Ekoloji Birliğinin Ege Bölge Toplantısı Muğla'da gerçekleştirdi. Toplantıda sermaye ve AKP hükümetinin ekolojik talan politikalarına dikkat çekildi.
HDP tarafından Kadıköy’de "Ne talan ne kanal tek seçenek iptal" düzenlenen ve Mimar Mücella Yapıcı’nın katıldığı panelde Kanal İstanbul Projesi’nin doğaya ve insan sağlığına vereceği zararın boyutu tartışıldı.
Ayvacık’ta Assos Antik Kenti civarında kurulması planlanan jeotermal enerji santraline karşı çıkan Büyükhüsun Dayanışması, valiliğin kazı çalışmaları için “ÇED gerekli değildir” kararına tepki göstererek, “Akla, bilime, hukuka aykırıdır. Bölgenin ekolojik dengesini ve tüm canlıların yaşam formlarını yok saymaktır” dedi.
HDP Milletvekili Oya Ersoy, Kanal İstanbul Projesi’nin iktidarın 2023 finans projesi olduğunu söylerken, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Levent Tüzel ise bu tür projelerin borç yükünün onlarca yıla yayılarak halka kesileceği görüşünde.
Antik çağda "Latmos" adıyla bilinen Beşparmak Dağları'nda kurulan maden ocakları, 8 bin yıllık tarihi tehdit ediyor. EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, “Dağlarda maden kamyonları değil, eko-turistleri taşıyan tur otobüsleri dolaşmalıdır" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımıyla, 11 Kasım 2019'da “Geleceğe Nefes” sloganıyla dikilen fidanların yüzde 90'ı kurudu.
HDP, Kanal İstanbul ÇED raporunun iptali istemiyle İstanbul İdare Mahkemesi'ne dava açtı. Dilekçede HDP’nin davanın tarafı olduğu vurgulanarak, “Kanal İstanbul ve Yenişehir Rezerv Alanı Projesi; siyasi iktidarın dayatması, varoluş nedeni haline gelmiştir” denildi.