Sermayenin doğayı talan etmesinin önüne geçmek amacıyla kuruluşunu 26 Mart’ta ilan eden ve yerel örgütlenmelerden oluşan Ekoloji Birliği’nin mimarı gazeteci Özer Akdemir, siyasi iktidarın desteğini alan şirketlerin, acımazsızca doğa talanına giriştiğini söyledi.
Hasankeyf ve Sur Küresel Eylem Günü ilan edilen 28 Nisan'da, 20 ayrı ülkede bir dizi eylem ve etkinlik düzenlenecek. Mezopotamya Ekoloji Hareketi'nden Ercan Ayboğa, Dicle havzası boyunca Basra'ya kadar 123 canlı türü ile tarihi mirasın tehdit altında olduğunu vurguladı.
Kenti en önemli görsel doğa harikasından biri olan Muradiye Şelalesi, HES’ler ve kurak geçen kış mevsiminden kaynaklı coşkusunu her gün biraz daha yitiriyor.
Akkuyu Nükleer Santral'in temelinin atılmasına tepki gösteren Mersin Milletvekili Serdar Kuyucuoğlu, nükleer tehlikenin büyüklüğüne dikkat çekerken, Aytuğ Atıcı ise, “Bu projeyi yaptırmayacağız” dedi.
Erdoğan ve Putin’in 3 Nisan’da açılışını yaptığı Akkuyu Nükleer Santrali, 31 yıl önce 26 Nisan’da yaşanan Çernobil Faciası’nı akıllara getirdi. Çernobil’in etkisi Karadeniz’de hala sürerken, Akkuyu’nun açılmasıyla birlikte Akdeniz’in şimdiden “ölü bir deniz” olacağını öngörmek mümkün.
Alternatif enerji kaynakları varken iktidarın nükleere yönelmesini kabul etmeyen yurttaşlar, “Mersin’in Fukuşima olmasını istemiyoruz” dedi.
Ekolojik yaşamı ve bisikletli ulaşımı savunan Bisikletli Sahaf ekibi 5’inci kez “Ekolojik Kütüphane” için pedal çevirdi.
Sur ve Hasankeyf’i kurtarmak için 28 Nisan’da dünyanın birçok kentinde yapılacak eyleme katılma çağrıda bulunan çevre örgütleri, "Hasankeyf ve Sur tahribatı Taliban’ın Buddha Tapınağı’na ve IŞİD’in Palmira’ya uyguladığı saldırılara denk düşüyor" diye belirtti.
Temeli dün atılan Akkuyu Nükleer Santrali inşası, Diyarbakır, Adana, İzmir ve İstanbul başta olmak üzere birçok kentte HDP’liler tarafından protesto edildi. Yapılan açıklamalarda, santral inşasının enerji politikasıyla alakalı olmadığı belirtilerek, "Nükleere dayalı savaş sanayi için zemin hazırlanıyor" denildi.
Tüm karşı çıkmalara rağmen Akkuyu Nükleer Güç Santrali temelinin atılmasını değerlendiren HDK Ekoloji Meclisi Üyesi İbrahim Akın, projeyle Türkiye’nin nükleer atık deposu haline geleceğini söylerken, projeyi durdurmak için ekoloji meclisleri ile harekete geçeceklerini belirtti.
Diyarbakır'daki sivil toplum örgütleri ve meslek odalarının itirazlarına rağmen yapımına başlanan cami ve AVM ile, kentin tek hava koridorunun anlamını yitirdiği belirtiliyor.
Munzur Nehri'nden akan suyun tünellere aktarılıp doğa harikası vadinin kuru yatağa çevrileceği projenin yaratacağı felakete dikkat çeken Avukat Özgür Ulaş Kaplan, maddi manevi zarar verecek projelerin hem iç hem de uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurguladı.
Akkuyu Nükleer Santrali’nin temel atma törenini protesto etmek için Akkuyu’ya gitmek isteyen NKP üyesi göstericiler valilik ve polis engelleri nedeniyle yolculuğu ancak 8 saatte bitirdi.
Temeli atılacak olan Akkuyu Nükleer Santrali’ni protesto etmek isteyen Nükleer Karşıtı Platform üyeleri tüm engellemelere rağmen Akkuyu'ya gidiyor. NKP üyeleri, “Yaşadığımız yerde, bize rağmen hayatımızı riske atmalarına izin vermeyeceğiz. Direnmeye devam edeceğiz” dedi.
Samandağ'da bulunan Simon Manastarı içinde kurulan RES'lerin durdurulması için açılan davada mahkeme heyeti, ÇED olumlu raporunu olduğu gibi kabul ederek RES kapasite artışına izin verdi. Karara tepki gösteren çevreciler de yürütmenin durdurulması talebiyle Danıştay'a başvurdu.